Subperiostal implant, diş eksikliği yaşayan ve klasik endosteal implant uygulaması için yeterli kemik yapısına sahip olmayan hastalar için geliştirilmiş özel bir dental implant türüdür. Bu implant türü, özellikle ileri derece kemik kaybı olan hastalarda veya yoğun kemik erimesi yaşayan kişilerde güvenli ve etkili bir çözüm sunar. Subperiostal implantlar, çene kemiğinin üzerine değil, kemik ve diş eti arasındaki subperiostal boşluğa yerleştirilir. Bu sayede hastalar, kemik grefti veya ileri cerrahi müdahalelere gerek kalmadan sabit protezlere kavuşabilirler. İstanbul İmplantoloji kliniğinde bu tür implant uygulamaları, modern teknolojiler ve deneyimli diş hekimleri tarafından titizlikle yapılmaktadır.
Subperiostal implant, klasik implantlardan farklı olarak çene kemiğinin içine yerleştirilmez. Bunun yerine, implant, çene kemiği yüzeyine özel olarak tasarlanmış bir çerçeve gibi oturur. Bu çerçeve, titanyum veya titanyum alaşımlı malzemelerden üretilir ve üzerine protez dişler sabitlenir. Özellikle ileri yaş grubundaki hastalar veya yoğun kemik kaybı yaşayan bireyler için ideal bir çözümdür. Subperiostal implantların en büyük avantajlarından biri, kemik dokusunun yetersiz olduğu durumlarda bile uygulanabilmeleridir. Bu sayede hastalar uzun süreli ve kalıcı bir çözüm elde edebilirler.
Subperiostal implantların en dikkat çekici avantajı, cerrahi sürecin klasik implantlara göre daha az invaziv olmasıdır. Kemik miktarının yetersiz olduğu durumlarda, kemik grefti gibi ek işlemlere gerek kalmadan uygulanabilir. Bu durum hem işlem süresini kısaltır hem de iyileşme sürecini hızlandırır. İlaveten, subperiostal implantların tasarımı, hastanın çene yapısına özel olarak hazırlanır, bu nedenle kişiye özel bir çözüm sunar. Hastaların çene yapısına uygun olarak tasarlanmış implantlar, protezlerin daha sağlam ve konforlu olmasını sağlar.
Bir diğer avantaj ise protezlerin sabitlenme sürecinin daha hızlı olmasıdır. Geleneksel implantlarda, çene kemiğinin implantla bütünleşmesi için uzun bir iyileşme süreci gerekirken, subperiostal implantlarda protezler kısa süre içinde yerleştirilebilir. Bu durum, hastaların sosyal yaşamlarına hızlıca geri dönmelerine olanak tanır. İstanbul İmplantoloji kliniğinde Dt. Dr. Tolga GÜLÇİÇEK önderliğinde uygulanan subperiostal implant tedavileri, hastaların konforunu ön planda tutarak yapılmaktadır.
Subperiostal implantlar, estetik açıdan da avantaj sağlar. Özellikle alt çene bölgesinde meydana gelen ciddi kemik kayıplarında diş eti desteği yetersiz olabilir ve bu durum protezlerin görünümünü olumsuz etkileyebilir. Ancak subperiostal implantlar, çene yapısına uygun şekilde yerleştirildiği için doğal bir görünüm elde edilmesini sağlar. Bu da hem estetik hem de fonksiyonel açıdan önemli bir fayda sunar.
Subperiostal implant uygulama süreci, hastanın çene yapısının detaylı bir şekilde analiz edilmesi ile başlar. İlk adım olarak, dijital görüntüleme yöntemleri kullanılarak çene kemiğinin yapısı incelenir. Bu sayede implantın yerleştirileceği en uygun alan belirlenir. Ardından, hastanın çene yapısına özel olarak tasarlanmış titanyum çerçeve üretilir. Bu çerçeve, kemik ile diş eti arasındaki boşluğa yerleştirilir ve üzerine protez dişler sabitlenir. İşlem genellikle lokal anestezi altında yapılır ve hastalar çoğunlukla minimal rahatsızlık hisseder.
Subperiostal implant uygulamasında iyileşme süreci diğer implant türlerine göre daha kısa ve konforludur. Cerrahi sonrası şişlik ve hafif ağrı görülebilir, ancak bu durum genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden geçer. Hastaların çoğu, uygulamanın hemen ardından günlük yaşamlarına devam edebilir. Ek olarak, subperiostal implantlar, doğru bakım ve düzenli kontroller ile uzun yıllar kullanılabilir. İstanbul İmplantoloji kliniğinde, Dt. Dr. Tolga GÜLÇİÇEK ve ekibi, hastaların implant bakımı ve hijyen konularında detaylı bilgilendirme yapmaktadır.
Subperiostal implant uygulamasında en önemli adımlardan biri, implantın kişiye özel tasarlanmasıdır. Her bireyin çene yapısı farklı olduğu için, standart bir implantın tüm hastalara uygun olması mümkün değildir. Bu nedenle modern teknolojiler ve 3D modelleme yöntemleri kullanılarak hastanın çene yapısına uygun implant tasarlanır. Bu yaklaşım, hem estetik hem de fonksiyonel olarak başarılı sonuçlar elde edilmesini sağlar.
Subperiostal implantların uzun ömürlü olabilmesi için dikkatli bir bakım süreci gereklidir. Öncelikle, diş hijyenine özen göstermek ve düzenli olarak diş temizliği yapmak önemlidir. Implant çevresindeki diş eti sağlığının korunması, enfeksiyon riskini azaltır ve implantın ömrünü uzatır. Ayrıca, düzenli diş hekimi kontrolleri ile implantın durumu takip edilmelidir. İstanbul İmplantoloji kliniği, hastaların subperiostal implantlarının uzun ömürlü ve sağlıklı kalmasını sağlamak için periyodik kontrol programları sunmaktadır.
Beslenme alışkanlıkları da implant sağlığı açısından önemlidir. Sert ve yapışkan yiyeceklerden kaçınmak, implantın zarar görmesini önler. Ayrıyeten sigara kullanımı, implantın başarısını olumsuz etkileyebilir, bu nedenle implant uygulaması öncesi ve sonrası dönemde sigara tüketiminin sınırlandırılması önerilir. Hastalar, klinik tarafından verilen bakım talimatlarına uyarak implantlarının uzun yıllar sorunsuz bir şekilde kullanılmasını sağlayabilirler.
Subperiostal implantların bir diğer avantajı, gerektiğinde protezlerin kolaylıkla çıkarılabilmesi ve bakımının yapılabilmesidir. Bu sayede hastalar hem estetik hem de fonksiyonel açıdan sürekli yüksek konfor sağlar. İstanbul İmplantoloji kliniği, bu konuda hastalarını bilinçlendirir ve implantların bakımı için özel öneriler sunar. Dt. Dr. Tolga GÜLÇİÇEK’in deneyimi ile uygulanan subperiostal implant tedavileri, hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde artırır.
Subperiostal implant, özellikle kemik yetersizliği olan hastalar için ideal bir çözüm sunar. Minimal cerrahi gereksinimi, kişiye özel tasarımı, hızlı iyileşme süreci ve estetik avantajları ile diş eksikliği sorununu etkili bir şekilde çözer. İstanbul İmplantoloji kliniğinde, deneyimli diş hekimleri ve modern teknoloji ile uygulanan bu implant türü, hastalara güvenli ve uzun ömürlü bir tedavi seçeneği sunmaktadır. Dt. Dr. Tolga GÜLÇİÇEK önderliğinde yapılan uygulamalar, hem fonksiyonel hem de estetik açıdan yüksek başarı oranına sahiptir.
Detaylı bilgi ve sorularınız için tıklayınız..